MİLLETVEKİLİ KOCAMAZ 2026 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ KANUNU TEKLİFİ ÜZERİNE KONUŞTU

“Sarayda hazırlanan ne varsa burada noktasına, virgülüne dokunulmadan geçiyor, biz de burada zaman harcıyoruz, mesai harcıyoruz. Nasıl olsa 7'nci maddeyi konuşsak başladığı gibi bitecek.”

Gündem Yayın: 20 Aralık 2025 - Cumartesi - Güncelleme: 20.12.2025 08:27:00
Editör -
Okuma Süresi: 9 dk.
93 okunma
Takip EtGoogle News

MİLLETVEKİLİ KOCAMAZ 2026 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ KANUNU TEKLİFİ ÜZERİNE KONUŞTU                                                                 

“Sarayda hazırlanan ne varsa burada noktasına, virgülüne dokunulmadan geçiyor, biz de burada zaman harcıyoruz, mesai harcıyoruz. Nasıl olsa 7'nci maddeyi konuşsak başladığı gibi bitecek.”

İyi Parti Mersin Milletvekili Burhanettin Kocamaz, 2026 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi Kanunu Teklifi'nin 7'nci maddesi üzerine İYİ Parti Grubu adına mecliste bir konuşma yaptı.

Milletvekili Burhanettin Kocamaz’ın konuşma metni şu şekilde:

“Teşekkürler Sayın Başkan.

2026 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi Kanunu Teklifi'nin 7'nci maddesi üzerine İYİ Parti Grubumuz adına söz aldım. Yüce Meclisi ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, yaklaşık iki buçuk yıldır bu Mecliste hep beraber zaman dolduruyoruz. Zaman dolduruyoruz diyorum çünkü burada değiştirdiğimiz, gelen hiçbir şey yok. Sarayda hazırlanan ne varsa burada noktasına, virgülüne dokunulmadan geçiyor, biz de burada zaman harcıyoruz, mesai harcıyoruz. Dolayısıyla, bu bütçeyle ilgili, bu maddeyle ilgili değil, Mersin'in ve esnaflarımızın durumuyla ilgili bazı konulara değineceğim. Nasıl olsa 7'nci maddeyi konuşsak başladığı gibi bitecek.

Mersin 2 milyona yaklaşan nüfusuyla Türkiye'nin 11'inci büyük ili durumunda. İlimiz, vergi gelirleri bakımından 81 ilimiz arasında vergide 6'ncı sırada iken gelir bakımından 10'uncu sırada yer almaktadır. Her bakımdan ekonomiye önemli katkılar sağlayan Mersin, bütün bunlara rağmen turizm yatırımları konusunda ne yazık ki önemli sorunlar yaşamaktadır. Mersin'de Bakanlar Kurulu tarafından 8 adet Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi ilan edilmiştir. Bu alanlar sırasıyla Silifke Ovacık, Silifke Kargıcık, Gülnar Ortaburun, Anamur Melleç, Tarsus Kazanlı, Silifke Taşucu-Boğsak, Silifke Narlıkuyu-Akyar, Tarsus-Gülek-Karboğazı Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgeleridir.

Bu bölgelerde bugüne kadar ne yazık ki tek bir çivi dahi çakılmamış. Sadece Tarsus sahil bölgesi için yolun bir bölümü yapılmış ancak tesisler konusunda henüz bir çalışma başlamamıştır. Oysa Tarsus sahilleri turizm bölgesi olarak ilan edildiği 2004 yılında üç yıl içinde tesislere turistlerin alımına başlanacağı söylenmesine rağmen aradan geçen yirmi bir yılda bir tek çivi dahi çakılmamış. Bu, sizce garip değil midir? Diğer ilan edilmiş turizm bölgeleri de aynı şekilde yatırım beklemektedir. Bu bölgelerin ön çalışmalarını yapmak üzere 2002 yılında kurduğumuz kısa adı "METAB" olan Mersin Turizm Altyapı Birliği olarak talep etmemize "Harita çalışmalarını biz yapalım." dememize rağmen izin bile verilmemiştir. Karboğazı Kayak Merkezi'nin yolunu belediye olarak biz yaptık. Diğer ön yatırımlarını, örneğin, telesiyejini "Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak biz yapalım." dedik, ona da izin verilmedi. Tüm bu bölgeler ve Mersin, dört gözle yapılacak yatırımları beklemekte.

Tüm bu nedenlerle Mersin'in turizme hizmet edecek yatak kapasitesi yeterli seviyeye ulaşamamıştır; oysa Mersin zengin bir tarihe ve eşsiz güzelliklere sahiptir. Ortak miras olarak gördüğümüz bu zenginliklerimizi korumak, muhafaza etmek ve gelecek nesillere aktarmanın yanı sıra insanlığın hizmetine sunmak gibi önemli bir sorumluluğumuz vardır.

Şu anda Mersin'de 8'i beş yıldızlı olmak üzere 74 adet turizm işletme belgeli otel ve tesisle turizme hizmet verilmektedir. Bu tesislerdeki

yatak kapasitesi ise yalnızca 9.832'dir. Hâlbuki her yıl milyonlarca turiste ev sahipliği yapan komşu ilimiz Antalya'da bugün 418'i 5 yıldızlı olmak üzere 812 otel bulunmaktadır. Mersin'in Antalya gibi turizmden hak ettiği payı alabilmesi için ilan edilen 8 Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgelerinin bir an önce hayata geçirilmesi gerekiyor.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Mersin'de turizm konusunda yaşanan bu olumsuz durum, esnaflarımızı da ekonomik anlamda etkilemektedir. Turizm yatırımlarındaki yetersizlik karşısında denizi, doğal güzellikleri ve kültürüyle birçok ilimizi kıskandıracak derecede güzelliklere sahip ilimizde esnaflarımız, Muğla ya da Antalya'daki esnaflarımızın turizm gelirlerinden almış oldukları paydan mahrum kalmaktadır. Bilindiği gibi, esnaflarımız ülkemizin ekonomik ve sosyal hayatında çok önemli bir yere sahiptir. Ancak esnaflarımızın yaşadıkları sorunlarla ilgili olarak tek başlarına mücadele edebilmesi ve çözüm üretebilmesi mümkün değildir. Bu iktidar döneminde esnaflarımıza verilen hiçbir söz yerine getirilmemiştir. Esnaflarımız bugün artan maliyetler ve yüksek kiralar karşısında bırakın kiralarını ödemeyi, sosyal sigortalar primlerini dahi ödemekte zorlanmaktadır. Özellikle zincir marketler ve AVM'ler karşısında iş yapamaz ve para kazanamaz hâle gelen esnaflarımız, hayat pahalılığı karşısında vatandaşların alım gücü de kalmadığından iflas etmeye ve kepenk kapatmaya başlamıştır. 2025 yılında kepenk kapatan esnaf sayısı 83 bine ulaşmıştır. Enaflarımız iflasların ve kepenk kapatmaların önüne geçmek için her şeyden önce perakende yasasının mutlaka çıkarılmasını ve haksız rekabet koşullarının ortadan kaldırılmasını beklemektedir. Esnaflarımız, Bütçe Komisyonunda da belirttiğim gibi, prim ödeme gün sayısının 9000 gün yerine 7200 güne indirilmesini ve Sayın Cumhurbaşkanı tarafından 2023 yerel seçim kampanyasında verilen sözlerin yerine getirilmesini talep etmektedir. Esnaflarımız yıllardır herhangi bir düzenleme yapılmadığı için yanlarında çalıştırdıkları işçilerden, çıraklardan ve kalfalardan aynı yaş veya yıla sahip olmalarına rağmen sadece sigorta statüsü farkı nedeniyle 1800 gün yani beş yıl sonra emekli olabilmektedir. Esnaflarımızın emeklilik konusunda yaşadıkları bu mağduriyet iktidar tarafından bir an önce giderilmeli ve BAĞ-KUR'lu çalışanlar ile SSK'li çalışanlar arasında yaşanan eşitsizliğe son verilmelidir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tabii ki esnaflarımızın yalnızca emeklilik konusunda değil, başka birçok konuda da sorunları ve beklentileri vardır. Esnaflarımız yüksek faizler ve bankaların kara listeleri karşısında da büyük sorunlar yaşamakta, finansmana ulaşamamakta, sicil affı konusunda yeni bir düzenleme yapılmasını beklemektedir. Ayrıca, esnaflarımız bankalardan uzun vadeli ve düşük faizli krediler kullanarak borçlarını yapılandırmak istemektedir. Esnaf ve sanatkârlarımız 1 Ocak 2026 tarihinde yürürlüğe girecek olan basit usulden gerçek usulde vergilendirmeye geçilmesi kararına da büyük tepki göstermektedir. Her ne kadar iktidar bu konuda 2 bin nüfusun altındaki yerlerde hizmet veren esnaflarımızı gerçek usul konusunda kapsam dışı bırakmış olsa da gerçek usulde vergilendirilecek esnaflarımızın oranı oldukça yüksektir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; zorunlu trafik sigortası prim oranları her yıl artmakta, hem vatandaşlarımız hem de esnaflarımız için önemli bir külfet hâline gelmiştir. Yüksek fiyatlar nedeniyle bu yıl 6 milyon araç sahibi zorunlu trafik sigortasını bile yaptıramamıştır. Ayrıca sigorta poliçesindeki hasar teminatı ve tazminatı artan trafik sigortası fiyatlarıyla aynı oranda artmamakta ve sabit kalmamaktadır. Taksici, dolmuşçu, minibüsçü ve servisçi esnafı yüksek fiyatlar karşısında eskiyen araçlarını yenilemekte zorlanmaktadır. 2018 yılında uygulanan hurda teşvikinin özellikle ticari araçlar için yeniden uygulanması ve ticari araçlarını yenilemek isteyen esnaflara yeni bir kolaylık sağlanması gerekiyor.

Değerli milletvekilleri, ticari araçlar için en son ÖTV indirimi 2016 yılında yapılmıştı. Esnaflarımız bugün de ticari araçları için ÖTV, KDV muafiyeti talep etmektedir. Ticari araçlar için Ankara, İstanbul, İzmir gibi büyük şehirlerimizde on ila on beş yıl yaş sınırı bulunmaktadır. Okul servisleri için bu süre on iki yılla sınırlandırılmıştır. 2016 yılından bugüne kadar çok sayıda ticari araç yenileme sürecine girmiştir. Bu nedenle ticari araçlar için ÖTV indirimi konusunda acilen yeni bir düzenleme yapılmalıdır diyor, yüce Meclisi ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.”

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.