SEÇER: “BİZİ İKTİDARA VAHAP SEÇER BELEDİYECİLİĞİ DEĞİL, CHP BELEDİYECİLİĞİ TAŞIR”
“İKTİDAR İSTİYORSAK MERSİN’İ BİR LABORATUVAR OLARAK DEĞERLENDİRMEK GEREKİR” “PARTİDE DİSİPLİNİ SAĞLAYACAK OLAN, PARTİNİN GENEL BAŞKANIDIR”
SEÇER: “BİZİ İKTİDARA VAHAP SEÇER BELEDİYECİLİĞİ DEĞİL, CHP BELEDİYECİLİĞİ TAŞIR”
“İKTİDAR İSTİYORSAK MERSİN’İ BİR LABORATUVAR OLARAK DEĞERLENDİRMEK GEREKİR”
“PARTİDE DİSİPLİNİ SAĞLAYACAK OLAN, PARTİNİN GENEL BAŞKANIDIR”
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, gazeteci Mirgün Cabas’ın YouTube kanalında ‘Şunu Bana Bir Anlat’ programının konuğu oldu. Başkan Seçer, seçimlerde elde ettiği yüzde 60 oy başarısından parti içi disiplin tartışmalarına, Esenyurt Belediyesi’ne kayyım atanmasından Cumhurbaşkanlığı adayı tartışmalarının topluma yansımalarına kadar birçok önemli konuda Gazeteci Mirgün Cabas’ın sorularını yanıtladı.
Cabas’ın, toplumun farklı kesimlerinden ve farklı siyasal görüşlerdeki seçmenlerden yüksek oy almış bir belediye başkanı olan Seçer’in, seçimlerde elde ettiği bu başarısının ulusal çapta değerlendirilmesi gerektiğini düşünüp düşünmemesi üzerine konuşan Seçer, konuyu kendi açısından değerlendirmediğini ve bu duruma bir takım oyunu olarak baktığından söz etti. Seçer, “Benim belediyecilik anlayışım; Cumhuriyet Halk Partisi’nin belediyecilik anlayışıdır, ‘Vahap Seçer belediyeciliği’ meselesi değildir ve ben buna da karşıyım. Bizi iktidara Vahap Seçer belediyeciliği taşımaz, Cumhuriyet Halk Partisi belediyeciliği taşır” dedi.
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, gazeteci Mirgün Cabas’ın YouTube kanalında ‘Şunu Bana Bir Anlat’ programının konuğu oldu. Mersinin yapısı, sağlanan hizmetler ve siyaset gündeminin konuşulduğu programda Başkan Seçer, Mirgün Cabas’ın sorularına karşı çarpıcı açıklamalarda bulundu.
“Bizi iktidara Vahap Seçer belediyeciliği taşımaz, CHP belediyeciliği taşır”
Mirgün Cabas’ın, toplumun farklı kesimlerinden ve farklı siyasal görüşlerdeki seçmenlerden yüksek oy almış bir belediye başkanı olan Başkan Seçer’in, seçimlerde elde ettiği bu başarısının ulusal çapta değerlendirilmesi gerektiğini düşünüp düşünmemesi üzerine konuşan Seçer, konuyu kendi açısından değerlendirmediğini ve bu duruma bir takım oyunu olarak baktığını söyledi. Seçer, “Ben CHP’liyim ve CHP’nin belediye başkanıyım. Benim belediyecilik anlayışım; CHP’nin belediyecilik anlayışıdır, Vahap Seçer belediyeciliği meselesi değildir ve ben buna da karşıyım. Mesele CHP’li belediyecilik anlayışıdır. Bizi iktidara Vahap Seçer belediyeciliği taşımaz, CHP belediyeciliği taşır. Bunun böyle bilinmesini istiyorum” dedi.
Seçer: “Seçim başarımız üzerinden gündem olmayı doğru buluyorum”
Ülke genelindeki tanınırlık oranıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Seçer, yapmış olduğu konuşmalar ile değil hizmetleriyle gündemde kalmak için çaba gösterdiğini ifade etti. Seçer, “Gündeme neyinizle düştüğünüz çok önemlidir, çok aykırı konuşmalarınızla da gündeme düşebilirsiniz bu da ilgi çeker; toplumun sorunlarıyla alakalı konuşursunuz bu da ilgi çeker. Ben seçim başarımız üzerinden gündem olmayı doğru buluyorum ve olayları bu konumda değerlendiriyorum” ifadelerine yer verdi.
“Mersin aslında küçük bir Türkiye”
Mersin’in aldığı göçlerden dolayı oluşan kozmopolit yapısının Mersin’i önemli bir kent haline getirdiğini ifade eden Seçer, “Mersin aslında küçük bir Türkiye. Sosyolojisine, siyasal aritmetiğine, kültürel yapısına baktığınız zaman farklı inanç gruplarından oluşan rengârenk bir kent. Mersin’de sekiz ayrı partinin milletvekili var bu siyasi olarak çok önemlidir” diye konuştu.
“İktidar istiyorsak Mersin’i bir laboratuvar olarak değerlendirmek gerekir”
CHP’nin iktidar olması için Mersin’i laboratuvar bir kent olarak görüp buradaki başarıyı değerlendirerek yol alması gerektiğini dile getiren Seçer, “İktidar olmak istiyorsak Mersin’i laboratuvar olarak değerlendirip, onun üzerinden gitmek lazım çünkü Mersin’deki başarıyı kazanan belediye başkanı, CHP’nin her kademesinde görev almış, sade üyelikten buraya kadar gelmiş bir belediye başkanı. Türkiye’nin minyatürü olan bir kentte CHP’li bir siyasetçi olarak yüzde 60 insanı etrafımızda topladık. Bunun nasıl yapıldığına baktığınız zaman iktidar olursunuz” ifadeleri ile anlattı.
“Bundan sonra biraz daha fazla konuşmamız gerekecek”
Cabas’ın, Başkan Seçer’in paylaşacak deneyimleri olmasına rağmen az konuştuğu yönünde yaptığı yoruma yanıt veren Seçer, doğru yerde doğru konuşmanın önemine vurgu yaptı. Seçer, “Siyasette çok konuşmak olumsuz neticeler doğurabilir, biz doğru yerde doğru zamanda konuşalım diyoruz. Kurumsal kimliği olan siyasi bir partinin üyesiyim, bundan sonra biraz daha fazla konuşmamız gerekecek. Doğru zamanlamada konuşursak sesimizin daha çok duyulacağını düşünüyorum” dedi.
“Partide disiplini sağlayacak olan, partinin genel başkanıdır”
Mirgün Cabas’ın CHP tabanında çok başlı görüntüyü Başkan Seçer’in nasıl karşıladığını sorması üzerine Seçer, parti içerisinde Cumhurbaşkanlığı adaylık mücadelesinin erken başladığını ve farklı seslerin partiyi bölünmüş gibi gösterdiğini ifade etti. Seçer, “Benden önce bu konuyu halk konuşuyor, seçmen tabanında da böyle görülüyor. Bir partinin genel başkanı olur, partiyi o yönetir. Partinin kurumsal kimliği, tüzüğü vardır ve idari olarak ona göre yönetilir. Böyle çok başlılık görüntüsü var. Bir yandan Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili adaylık mücadelesinin bugünden başlaması varken bir yandan da bir yıl önce yapılan kurultayımızın tartışmaları hala devam ediyor” diye konuştu.
“Halk indinde partide çok başlılık, partide dağınıklık görüntülerini ortadan kaldıracak olan Sayın Genel Başkan’dır”
Mirgün Cabas’ın, “Özgür Özel hep diyor ki; ‘Seçimlerde penaltıyı kullandırabileceğim benim 2 tane forvetim var.’ ‘Aslında forvet sayısı 2’den fazladır, mesela 3’tür’ diyebiliyor musunuz?” sorusu üzerine açıklamalarda bulunan Seçer, “Sayın Genel Başkanımızın söylemleri kendince doğrudur, görüşlerine saygı duyarız ama katılmayabiliriz. Bu doğal bir şey. Böyle bir söylem doğru bir söylem değil. Bir partinin genel başkanı milletvekillerini, belediye başkanlarını herkesi kucaklayıp, halk indinde partide çok başlılık, dağınıklık görüntülerini ortadan kaldırmalıdır” ifadelerine yer verdi.
“Herkes bir makama niyet edebilir”
Mirgün Cabas’tan gelen, “ ‘2 forvet’ demek seçenekleri sınırlamak anlamına mı geliyor? 2’den fazla da aday olabilir” sorusunun üzerine değerlendirmelerde bulunan Seçer, “Tabi ki, herkes kendine göre değerdir, herkes kendine göre değerli hizmetler yapıyordur. Birini görüp bir diğerini görmemek doğru bir şey değil” dedi. CabasIn, “Burada siz de bir 3. yolu temsil ediyor musunuz?” sorusuna ise Seçer, “Bunu böyle düşünmemek lazım. 3. yol, 4. yol, 5. yol… Herkes bir makama niyet edebilir. Belediye başkanıdır milletvekili olmak ister, cumhurbaşkanı adayı olmak ister ya da genel başkan adayı olmak ister. CHP’nin her sade üyesinin buna hakkı vardır. Onun için siyaset yapılıyor. Bundan doğal bir şey olamaz. Doğal olarak da sınırlamamak lazım” dedi.
“Seçeneklerinizi artırmanız lazım”
Cabas, Seçer’in seçimde elde ettiği başarısının kendisini siyasette her pozisyona aday olabilecek hale getirdiği yorumu üzerine Başkan Seçer, “Sadece beni değil, herkesi getirir. Siz başarılı olmak istiyorsanız lobisi kuvvetli siyasetçilerle değil, başarılı siyasetçilerle yürüyeceksiniz. Siyasetçinizin halkta karşılığı olacak. Bugün Cumhurbaşkanı adaylığı için adı geçen değerli belediye başkanlarımızın da halkta karşılığı çok yüksektir ama farklı belediye başkanlarının da başarı oranı yüksektir ve halkta karşılığı fazladır. Doğal olarak da seçeneklerinizi artırmanız lazım” ifadelerini kullandı.
“İktidarın normalleşme sürecinde yaptıklarını samimi ve inandırıcı bulmuyorum”
CHP’nin başlattığı ‘normalleşme sürecinin’ sorulması üzerine Başkan Seçer, CHP’de normalleşecek bir durum olmadığını belirterek, normal olmayanın iktidarın uygulamaları olduğunu söyledi. Türkiye’de demokrasiden refahın adaletli dağıtımına kadar birçok sorunlu alan olduğunu ve iktidarın 22 yıldır bu anormallikleri adeta olağan bir durummuşçasına topluma dayattığını belirten Seçer şu sözleri kaydetti: “Türkiye’nin sorun alanlarının normal olduğunu bize dayatmaya çalışıyorlar. Türkiye, bizim tarafımızdan anormalleşmediği için bizim söz konusu anormal uygulamaları halkın gözünün önüne koymamız ve etkin bir muhalefet yapmamız lazım. Esenyurt Belediye Başkanı yatağından kaldırılıyor ve yerine kayyım atanıyor. Öğlenden sonra Sayın Cumhurbaşkanı Ana Muhalefet Partisi’nin liderine teşekkür ediyor. Bunun neresi normalleşme? Bunlar çok paradoksal durumlar. Ben samimiyet olduğuna inanmıyorum. Bir taraftan bildiğinizi okuyacaksınız, anormal uygulamalarla devam edeceksiniz; bir taraftan da halka normalleşmeden, yumuşamadan söz edeceksiniz. Çok inandırıcı bulmuyorum.”
“Bir senaryo yazılmış ve oynanıyor; bu senaryoda resim çok büyük”
Cabas’ın, geçtiğimiz haftalarda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin terörün sonlandırılması adına PKK lideri Abdullah Öcalan’a Meclis’te yaptığı çağrının sonuç verip vermeyeceğini sormasına üzerine değerlendirme yapan Seçer, “Şimdi bir senaryo yazılmış ve oynanıyor. Kayyım bunlar içerisinde bir sahne. Bu senaryo içerisinde resim çok büyük. Türkiye’de bu çağrıyı yapacak en son siyasi partinin genel başkanı çıktı ve bu çağrıyı yaptı. Bunun anlamı son derece büyük. Bu akşamdan sabaha olmadı. Sayın Cumhurbaşkanı’nın bundan haberi olduğu kanaatindeyim. Sayın Bahçeli’nin bunu Cumhurbaşkanı’nın bilgisi olmadan yaptığına inanamam” dedi.
“Haksız bir şekilde görevden alınmak ve kayyım atanması demokrasiye uygun değil”
Esenyurt Belediyesi’nden sonra DEM partili belediyelere de kayyım atanmasına ilişkin konuşan Seçer, demokrasi ile yönetilen bir ülkede yapılan bu uygulamaların doğru olmadığının altını çizdi. Seçer, “Ben bir belediye başkanı olarak suç işleme özgürlüğüne sahip değilim. Ancak siyasi saikler ve gerekçelerle yargıyı kullanarak bizim üzerimize gelinmesi, kayyım atamaları gibi konular hukuk devletinde ve demokrasilerde olacak işler değildir. Elbette CHP buna reaksiyonu en üst seviyede göstermeli ve bu tavrını da ısrarla sürdürmelidir” diye konuştu. Görevden alınıp yerine kayyım atanan DEM Partili Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk ziyareti hakkında da konuşan Seçer, “Burada bizim meselemiz DEM Parti’ye destek vermek değil; Türkiye demokrasisine, hukuk devleti anlayışına ve bunun zedelenmemesine destek vermektir. Doğal olarak da dayanışmayı gayet doğal buluyorum” sözlerine yer verdi.